Elvan Asarkaya’nın çalışmalarına, içinde yaşadığımız gezegene duyduğu hayranlık ve sevgi ile birleşen çocuksu merakı yön veriyor. Şehmus EDİS / MARDİN (İGFA) - Sanatçı Elvan Asarkaya’nın Uydu görüntüleri ile gerçekleştirdiği “Gaia Anlatıları” adlı sergisi, 9-19 Ekim tarihleri arasında Mardin Arkeoloji ve Etnografya Müzesi sergi salonunda izleyicilerle buluşuyor.

Aldığı eğitim doğrultusunda, grafik tasarım çalışmaları ve görsel sanatların birçok alanında deneyler yapan Elvan Asarkaya, anlatıyı değiştirecek yeni araçlar bulmaya odaklandığını ifade etti.

Diyarbakır’da bin 600 yıllık Saint George Kilisesi’nin kubbesi 100 yıl sonra takıldı Diyarbakır’da bin 600 yıllık Saint George Kilisesi’nin kubbesi 100 yıl sonra takıldı

Bu öğrenme tutkusu, Asarkaya’nın, memur ailesinin göçebe yaşamından beslenen yaratıcılığı, sürekli değişen yaşamda görünmeyeni görmesini sağladığını belirten Asarkaya,” Zaman içinde her yolculuğun oluşturduğu deneyimleri birer eyleme dönüştürme arzusu çalışmalarında kendini gösteriyor. İçinde yaşadığımız coğrafyanın yazılı tarih öncesi ve sonrası kültürlerine duyduğu merakın dünyamız Gaia’ya yansıması, 2020’de küresel olarak hep birlikte yaşadığımız krizle şekillendi” dedi.

 “Gaia, birçok yönden benim için bir mentor olduğunu kaydeden Asarkaya,” . Kuş bakışıyla uydu görüntülerinde gezmenin o tuhaf duygusu, onu algılama şeklimi değiştirmeme çok katkı sağladı. Bu, aynı zamanda içinde yaşadığımız coğrafyanın farklı irtifalarda, farklı mevsimlerde ve farklı açılardan nasıl görüldüğüne dair anlatılara ek bir hikâye yazmakla da bağlantılıdır.

Bu keşifleri, ilk önceleri ekran görüntüsü almaktan bir seviye ileride, hafif photoshop müdahalelerinden oluşuyordu. Bu yolculuk benim gördüğüm görüntüleri ortaya çıkaran, ufak dokunuşlardan oluşan büyülü bir dünyanın figürleri ile tanışmamı sağladı. Gaia Anlatıları’nın nasıl oluştuğunu şöyle anlatıyor: “Binlerce yıl boyunca uygarlıkları doğuran, büyüten, besleyen ve yine bağrına gömen bu gizemli Mezopotamya’nın hikâyeleri, sanki yeryüzüne çizilmiş gibiydi ve karşılaştığım her portre ve figürde yaratıcılığın sembolü kadın adeta taçlandırılıyordu.”Yeryüzü şekillerine uydudan bakıldığında ortaya çıkan hikâyeleri dijital olarak değerlendirmenin yollarını aradıysa da “arketiplerimizde gömülü anlamın izini sürerken, klasik resmin bu anlamı zenginleştirdiğini vurgulayan yorumlar aldım.” ifadelerini kullandı.

“Kâğıt veya tuval bezi üzerine rapido kalemin noktalarıyla yeniden yorumlanan resimlerin monokrom özelliği, altın yapraklarla derinleştirildiğini vurgulayan Asarkaya,”  Gaia Anlatıları’nın, görsel algının mana alemine aralanan bir kapısından girerek, dijital ortam ile kâğıdı birlikte kullanmasını, mananın maddeye dönüşme süreci olarak görebiliriz.”  Bunun yanında, “yeniden üretim” süreci yönüyle çağdaş sanat olgusuna da bir gönderme yapıyor. Gula, sağlık, şifa ve tıp tanrıçasıdır. Gula, hastaların iyileşmesi ve sağlıklarının geri kazanılması için dua edilen bir tanrıçadır. Babil ve Sümer toplumlarında doktorlar ve şifacılar için kutsal kabul edilmiştir. Dukan Gölü, Süleymaniye, Irak Duqan Lake, Sulaymaniyah, Iraq Bu çalışmada mekân ve figür arasındaki ortak sessizliği, hareketsizliği, bir tür dinginliği görüyoruz: Bu ifadeye tanıklık, bir an mı, şimdi mi, geçmiş mi, gelecek mi yoksa rüya mı bilmiyoruz.”

Kaynak: igf